İçeriğe geç

Sürdürülebilirlik ne anlama gelir ?

Sürdürülebilirlik Ne Anlama Gelir?

Sürdürülebilirlik, bu kelimeyi duyduğumda aklıma direkt olarak bir grup insanın, ağzında organik biberonlar, sırtında geri dönüştürülmüş kumaşlardan yapılmış pelerinlerle yürüdüğü, her an dünyayı kurtarmaya çalışan bir süper kahramanlar topluluğu geliyor. Hani şu ekolojik temizlikten bahseden, doğayı koruyan, plastik yerine bambu pipet kullanan insanlar var ya… Evet, onlar! Ama durun, hemen panik yapmayın, ben de bir gün böyle biri olabilirim, hatta büyük ihtimalle olacağım. Ama şu an sadece 25 yaşında, Instagram’dan #sustainable hashtag’i ararken ne yazacağımı bilmeyen biriyim. Şimdi gelin, bu sürdürülebilirlik meselesine biraz daha derinlemesine, ama eğlenceli bir şekilde bakalım!

Sürdürülebilirlik Nedir?

“Sürdürülebilirlik” kelimesi kulağa çok derin bir şeymiş gibi geliyor, öyle değil mi? Herkes bir anda somut olmayan şeyler üzerinde konuşmaya başlıyor. Ama aslında o kadar da karmaşık değil. Temelde, sürdürülebilirlik, “bu dünyayı elimizden geldiğince sağlıklı tutmak ve nesiller boyu da böyle tutabilmek” demek. Yani, bir şeyin varlığını uzun vadede sürdürebilmesi için gerekli önlemleri almak, çevreye zarar vermemek, kaynakları düzgün kullanmak… Hadi, çevreyi sevmek desek de olur.

Ama tabii ki işler, hayat gibi, o kadar da basit değil. Çünkü bir sabah uyandığınızda plastik atıklarınızı daha doğru şekilde ayrıştırmak için “geri dönüşüm kutusunu koydum ya” diyerek kendinizi çok iyi hissetseniz de, öğleden sonra bir arkadaşınızla buluşup “bizim için bir pizza daha söyle, ama bu kez kutuyu çöpe atmayalım” diyerek doğa dostu bir insan olmaktan çıkabiliyorsunuz. Evet, evet, ben de böyleyim işte!

Sürdürülebilirlik, Bir Yaşam Tarzı Olmalı Mı?

“Yaşam tarzı” dedik de, hadi bir de şu durumu düşünelim: Sabah işe gitmek için evden çıkarken hepimizin yaptığı o klasik eylem: “Bir dakika, kahvemi almayı unuttum!” Çıkarken kahvenizi alırken bir elinizle plastik bir bardak tutuyorsunuz ve evet, o bardak, gerçekte hayatınızı kurtaracak bir kahve içeriyor ama öbür taraftan dünyayı kurtarma çabalarınızı bir anda sıfırlıyor. Bu bir çelişki, ama eğlenceli bir çelişki. Çünkü benim gibi biri için sürdürülebilirlik, sabah kahvesi gibi bir şey. Bunu her gün içiyorsunuz ama bir gün karar veriyorsunuz: “Bugün sürdürülebilir olacağım!” (Ama yine de pipet alıp kullanıyorum, tabii, bu biraz zor.)

Bir arkadaşımın da çok güzel bir cümlesi vardır, şöyle der: “Sürdürülebilirlik, insanların gelip geçen değil, bir ömür boyu bu dünyada yaşaması için.” Ne kadar derin değil mi? Ama ben buna cevaben şöyle dedim: “Kardeşim, ben önce elektrikli scooterımı sürdüreceğim, sonra bu dünyayı kurtarmak üzerine düşünürüm.”

Sürdürülebilirlik ve Benim İlişkilerim

İlişkilerimiz de tıpkı sürdürülebilirlik gibi zamanla gelişebilen bir şeydir. Düşünsenize, bir arkadaşınızla aranızda sürekli bir anlaşmazlık oluyor, bu da zamanla sizin birbirinize daha saygılı olmanıza, daha sürdürülebilir bir dostluğa dönüşebilir. Ama ya bir gün biri sizin kutuya geri dönüşüm çöpü yerine pizza kutusunu koyarsa? Hani böyle “geri dönüştürülmüş” bir dostluk kaybolur mu, kaybolmaz mı?

Geçen gün, bir arkadaşımın doğa dostu olma çabalarına katıldım. “Biliyorsun değil mi, bu plastik şişe falan sana zararlı” dedi ve ben de “Ya birader, bu şişe bana zararlı değil, 3 saat boyunca şişeyi geri dönüşüm kutusuna koymak için uğraşmak zorunda olmak bana zararlı!” diye yanıtladım. Sonuçta, sürdürülebilirlikte bazen hem kendinizi hem de başkalarını üzmeden, gerçekçi bir yaklaşım bulmanız gerekiyor.

Sürdürülebilirlik ve Günlük Hayat

Sürdürülebilirlik meselesini çok basite indirgedik, değil mi? Hadi biraz daha günlük hayata taşıyalım. Sabahları, evde her şeyden önce ne yapıyorsunuz? Kahvaltı yaparken tabakları düzgünce yıkayıp, bir yanda da organik yeşillikleri kesiyorsunuz, çünkü artık bu işlerin geri dönüşüm kutularına katkısı büyük. Ama yemek bittiğinde, “Yahu ben niye bu kadar uğraşıyorum, evde pet şişe su içmeye devam ediyorum ki?” diye sorgulamaya başlıyorsunuz. Evet, bazen çevre dostu olmak, ama gerçekten olmak, küçük bir çaba gerektiriyor. Ama mesele, her gün bir adım atmakta.

Sonuçta sürdürülebilir olmak, bütün her şeyi bir anda değiştirememek anlamına gelir. Bir adım, bir plastik kutu, bir pipet. Ya da bazen bir pizza kutusu. İşte bunlar, günlük hayatta sürdürülebilirliğe atılacak küçük ama değerli adımlardır.

Sonuç: Biz Sürdürülebiliriz

Hayat her zaman mükemmel değil, her zaman sürdürülebilir değil. Ama bu demek değil ki hiçbir şey yapamayız. Her küçük adım, büyük değişimlere yol açar. Gerçekten de öyle, “Bunu ben de yapabilirim!” diyebileceğiniz her bir an, çevreyi koruma yolunda atılmış bir adımdır. Her sabah, iç sesinize karşı bir mücadele verin. Kendi evinizde bile, sürdürülebilir bir yaşam tarzı oluşturmak mümkündür. Eğer ben 25 yaşımda, İzmir sokaklarında yürürken plastik yerine kağıt torba kullanmaya başlayabiliyorsam, hepimiz yapabiliriz.

Evet, belki bir gün sabahları organik kahve içiyor olacağım, o gün geldiğinde doğayı bile selamlarım. Ama bugünden başlamazsak, her şey çok geç olabilir. Sürdürülebilirlik, hepimizin elinde. Ama önce kahvemi alıp, geri dönüşüm kutusunu boşaltmam lazım, değil mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://betci.co/vdcasinoilbet.casinoilbet giriş yapamıyorumilbet girişbetexper.xyzelexbet